-
İrfan ONAN
Tarih: 30-11--0001 00:00:00
Güncelleme: 30-11--0001 00:00:00
Türkiye’de Terör saldırılarına bugünün perspektifinden değil, geçmişten bugüne bakmak; Terör sorununu daha iyi görerek, çözüm için daha net strateji geliştirilebilinir. Terör saldırılarının tarihinde çok da geçmişe gitmeden yakın geçmişe bakarsak daha net çözümler bulunabilir. Bilindiği üzere “Coğrafya kaderdir” sözü, sanki Anadolu Coğrafyası için söylenmiş gibidir. Dünyada terör belasından en çok çeken ülkelerin başında geliyoruz. Bulunduğumuz konum itibariyle üç kıtanın birleştiği çok stratejik konumda olan Türkiye, medeniyetlerin beşiği olması, tüm devletlerinin gıpta ile baktığı sadece bir toprak parçası değil, her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış ezelden ebede kadar yaşayacağımız cennet vatan.
Gelelim yakın geçmişimiz olan 2013 yılından bugüne, Türkiye’deki büyük terör saldırılarına. Bu saldırıları ister Türkiye’yi cezalandırma diye düşünün isterseniz kontrol altına almak ya da yok etmek için girişimler diye düşünün. Sonuç olarak çok büyük bedeller ödüyoruz, şehit ve gazilerimizin büyük fedakarlıkları ile birlik ve beraberlik içinde, teröre çok net cevap veriliyor. İçişleri Bakanlığı "son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar" terör örgütlerine karşı operasyonların kararlılıkla süreceğini ifade ediyor. Devletin en üst makamlarınca da mesaj net. Ancak burada terör örgütlerine verilen cezaların hafif kaldığı gerçeği ortaya çıkıyor. Burada Terör konusunda net cevap, idam olmalıdır.
En son Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TUSAŞ) Ankara, Kahramankazan'daki genel merkezine yapılan saldırı sonucunda ortaya çıkan sonuç net: Teröre en büyük ceza verilmeli, planlayan, organize eden, yardım yataklık yapan, uygulayan, destek olan kim varsa en net, en caydırıcı, en ağır ceza verilmeli. En ağır ceza ne derseniz, İDAM… Devletin bölünmez birlik ve bütünlüğüne zarar veren tüm terör eylemlerine İDAM geri getirilmeli. Sadece Ulusal Güvenlik konusunda değil, Toplu katliam, Çocuk Tacizi, Tecavüzü ve Cinayetine, İnsanlığa karşı işlenen suçlara, Vatana İhanet, Casusluk, İsyan, Gıda Terörü gibi suçlara da İDAM gelmeli. Bence içerideki terör faaliyetlerini yapanlara affı mümkün olmayan ölüm cezası, İDAM ile cezaların caydırıcılığı etkin olacaktır. Diğer ülkelerin sınırlarından gelecek her türlü terör faaliyetleri ve işgal girişimleri içinde en üst perdeden gereken nota verilerek cezası öncelikle ulusla arası hukuk açısından gereği yapılmalı, ilişkiler gözden geçirilerek mütekabiliyet ilkesi gereği yapılmalıdır.
Türkiye'de son dönemde yaşanan büyük saldırılar şöyle:
Ankara saldırısı; Ankara’da 1 Ekim 2023'te, TBMM'nin yeni yasama yılı açılışına saatler kala, İçişleri Bakanlığı'nın Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önünde bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıyı PKK’nın askeri kanadı Halk Savunma Merkezi (HPG) üstlendi.
Reyhanlı saldırısı; Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te meydana gelen patlamalarda 53 kişi hayatını kaybetti, 146 kişi de yaralandı.
HDP mitingi; 5 Haziran 2015'te, genel seçimlerden iki gün önce, Diyarbakır’daki HDP mitingi sırasında bombalı saldırı düzenlendi. IŞİD’in üstlendiği saldırıda beş kişi hayatını kaybetti, 400’den fazla kişi yaralandı.
Ankara gar saldırısı; 1 Kasım seçimlerine kısa süre kala 10 Ekim 2015'te Ankara Garı önünde düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi Mitingi sırasında iki intihar saldırısı düzenlendi. "Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı" olarak kayıtlara geçen olayda 103 kişi hayatı kaybetti, 500’den fazla kişi yaralandı.
Suruç saldırısı; 20 Temmuz 2015'te Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde düzenlenen intihar saldırısında 34 kişi hayatını kaybetti. İŞİD’in üstlendiği Suruç saldırısında 150'den fazla kişi yaralandı.
Reina saldırısı; 2016 yılının son günü İstanbul’da gece kulübü Reina’da saldırı düzenlendi. Çoğu turist 39 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı IŞİD üstlendi.
Kayseri saldırısı; 17 Aralık’ta Kayseri’de çarşı iznine çıkan askerlere yönelik patlayıcı yüklü araçla düzenlenen saldırıda 15 asker hayatını kaybetmiş, bu saldırıyı ise PKK üstlenmişti.
Vodafone Arena saldırısı; 10 Aralık 2016’da İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Vodafone Arena stadındaki maçın ardından bombalı araçla saldırı düzenlendi, çevik kuvvet otobüsü hedef alındı. Saldırıda 40'ı emniyet mensubu 47 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı TAK üstlendi.
Şahinbey saldırısı; 20 Ağustos'ta Gaziantep'in Şahinbey ilçesinde bir sokak düğününde düzenlenen ve IŞİD'in üstlendiği bombalı saldırıda 59 kişi yaşamını yitirdi, 90'dan fazla kişi yaralandı.
Atatürk Havalimanı saldırısı; 28 Haziran'da Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde gerçekleşen saldırıda 45 kişi yaşamını yitirdi. IŞİD’in üstlendiği saldırıda yaklaşık 250 kişi yaralandı.
Bursa Ulu Camii saldırısı; Bursa'da 27 Nisan'da Ulu Camii yanında düzenlenen intihar saldırısında bir kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı. Saldırıyı TAK üstlendi.
Beyoğlu Kaymakanlığı saldırısı; İstanbul'da 19 Mart 2016’da Beyoğlu Kaymakamlığı önünde düzenlenen intihar saldırısında beş kişi hayatını kaybetti, 36 kişi yaralandı.
Ankara Güven Park; 13 Mart 2016'da Türkiye’nin başkentinde beş ay içinde üçüncü bombalı saldırı düzenlendi. Atatürk Bulvarı'ndaki Güvenpark otobüs durakları önünde bomba yüklü aracın patlaması sonucu 36 kişi hayatını kaybetti, 300'den fazla kişi yaralandı.
Ankara Genelkurmay başkanlığı; Ankara'da 17 Şubat 2016'da Genelkurmay Başkanlığı binası önünde askeri servis araçlarının geçişi sırasında bombalı araçla saldırı düzenlendi. TAK'ın üstlendiği saldırıda 29 kişi öldü, 61 kişi yaralandı.
Diyarbakır Çınar Emniyet Müdürlüğü; 14 Ocak 2016’da Diyarbakır Çınar Emniyet Müdürlüğü binasına bomba yüklü bir araçla saldırı düzenledi. PKK'nın üstlendiği saldırıda altı kişi hayatını kaybetti, 38 kişi de yaralandı.
Sultanahmet; 12 Ocak 2016'da İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda IŞİD tarafından üstlenilen intihar saldırısında 12 kişi hayatını kaybetti, 16 kişi yaralandı.
İzmir adliyesi saldırısı; 5 Ocak 2017'de üç saldırgan İzmir Adliyesi'ne bomba yüklü araçla saldırı düzenlemeye çalıştı. Polis memuru Fethi Sekin'in durumu fark edip ateş açması üzerine saldırganlar aracı infilak ettirip kaçmaya çalıştı. Çıkan çatışmada Fethi Sekin ve adliye çalışanı Musa Can hayatını kaybetti, başka bir polis memuru yaralandı. Saldırıyı Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) üstlendi.
Mersin polis evi saldırısı; 26 Eylül 2022 tarihinde Mersin'in Mezitli ilçesinde bir polis evine PKK militanları tarafından ateş açıldı ve bombalı saldırı yapıldı. Saldırıda bir polis memuru hayatını kaybetti, biri polis dört kişi yaralandı. Saldırıyı PKK üstlendi.
İstiklal Caddesi saldırısı; 13 Kasım 2022'de İstanbul'da İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti, yüze yakın kişi yaralandı. İddianamede saldırının “PKK/KCK silahlı terör örgütünün Suriye uzantısı YPG/PYD/SDG tarafından planlanıp gerçekleştirildiği” iddia edildi.
Ankara saldırısı; Ankara’da 1 Ekim 2023'te, TBMM'nin yeni yasama yılı açılışına saatler kala, İçişleri Bakanlığı'nın Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önünde bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıyı PKK’nın askeri kanadı Halk Savunma Merkezi (HPG) üstlendi.
Santa Maria Kilise saldırısı; İstanbul Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'ne 28 Ocak 2024 Pazar günü saldırı düzenlendi.Maskeli iki saldırgan, ayin sırasında kiliseye girerek ateş açtı. Saldırıda bir kişi hayatını kaybetti. IŞİD, saldırıyı Telegram kanalı üzerinden üstlendi.
TUSAŞ Genel Merkezi saldırısı; Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TUSAŞ) Ankara, Kahramankazan'daki genel merkezine saldırı düzenlendi. Saldırı da 5 kişi hayatını kaybetti, 14 kişi yaralandı. Saldırıyı yapan biri erkek, biri kadın iki saldırganın etkisiz hale getirildi.
Ülkemiz terör konusunda çok sınav vermiş, çok badireler atlatmıştır, hala da bu terör olayları devam etmekte. Yukarıda 2013 yılından bugüne başımıza gelen saldırı ve terör faaliyetlerini hatırlatarak dikkat çekmek istedim. Yakın zamanda gerçekleştirilen TUŞAŞ saldırısı, hem zamanlama hem de saldırı türü açısından çok manidar ve mesaj verici. Detaylı bir şekilde incelenerek arkasındaki güçlere, gerekli cevap en acil şekilde verilmelidir.
Cumhuriyetin 101.ci kuruluş yıldönümü tüm ülkede coşkuyla kutlandığı bu günlerde, birlik ve beraberliğimizin en yüksek seviyede olması, teröre verilecek en net cevap olacaktır. Ancak terör cezasının yeniden görüşülerek en etkin ceza olan idam geri getirilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının 101.ci yılını kutluyor ve esenlikler diliyorum.
(198 sayı Ekim 2024)
- ORGAN BAĞIŞINDA TÜRKİYE’NİN GURURU: BORNOVA İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ
- MOTOSİKLETLİ KURYELERİN MAĞDURİYETİ; YETKİLİLERDEN ÇÖZÜM BEKLİYOR
- UTTS Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Akaryakıt kaçağı SORUNUNU ÇÖZECEK Mİ?
- DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR
- Örnek Alınacak Hizmet, Örnek Alınacak Muhtarlar
- ABD Seçimlerinin kazananı Trump’ın İcraat ve Mesajları
- Türkiye’de Muhtarlık Sistemi Değişiyor mu?
- ÖĞRENCİ VELİLERİNİN İSYANI, ÖZEL OKULLARDAKİ FAHİŞ FİYAT ARTIŞI? PEKİ ÇÖZÜM NE?
- 2025'te Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor?
- İzmir’in Gururu olan Kulüp Başkanı: Hakan Beşyıldız
- Orman Yangınlarına İş Dünyasından gelen Kıymetli Destek
- İZBAN ve METRO ACİLEN ELDEN GEÇMELİ